Nasıl Bir Mülkiye ve Nasıl Bir Mülkiyeliler Birliği
Ceride-i Mülkiye’ye
Sayfalarınızda
başlattığınız bu şimdilik son derece saygılı, camiaya yaraşır bir üslupla
sürdürüle gelen platform için teşekkür ediyorum.
Yazılanlara fırsat
buldukça göz atıyorum, faydalanıyorum. Emek verenleri de kutluyorum.
Ancak platformun
kurgusunda gözden kaçmışkimi hususları -ki bence en önemlidir- belirtmeyi
yaklaşık otuz yıldır Mülkiyeliler Birliğinin hemen her kademesinde göre yapmış,
tartışmaları yakından izlemiş, içinde bulunmuş birisi olarak görev sayıyorum.
Kurgu öncelik
sırasına göre şöyle olmalıdır:
Nasıl Bir Mülkiyeli?
Nasıl Bir
Mülkiyeliler Birliği?
Nasıl Bir Siyasal
Bilgiler Fakültesi?
Eğer görüş serdedecek
Siyasal Bilgiler Fakültesi Mezunlarının hepsi kendisine otomatik olarak
Mülkiyeli diyorsa / diyebiliyorsa mesele yok. Ancak seçimden seçime
"Mülkiyelilik" hatırlanıyorsa, bu bizim ülke genelinde dört yılda bir
seçimlerde yurttaşların << SEÇMEN>> kimliğiyle oy kullanmalarından
öte gitmiyor.
Mülkiyeliler
Birliği'ne üye olmuş olan yaklaşık 10.000 Mülkiyeli var. Bunların hayatta
olanları muhtemelen 8500 - 9000 civarında.(Son net rakamları bilmiyorum). Ancak
Mülkiyeliler Birliğinin toplam gelirleri içerisinde üyelik aidatları yüzde kaç
acaba?
Hatta görüş
bildirecek olanlardan acaba Mülkiyeliler Birliğine üye olmayan da var mı?
Ayrıca düzenlenen pek
çok sayıdaki etkinlikte katılımcı sayısında 40 sayısı aşılamıyor, 15- 25 kişi
sınırında kalınıyorsa bu konuda çok uzun uzun konuşup bir çare bulunmalı.
Bizim ülkemizde en
kolay iş yönetimde görev alanları acımasızca eleştirmektir.
Bu en azından benim
tanıklık ettiğim son otuz yılın bütünü için geçerlidir.
Sağlıklı tartışmak
için eksik olan ‘Nasıl Bir Mülkiyeli?’ sorusunun da yanıtlanması çok önemlidir.
Zira Mülkiyeliler
Birliği adı üstünde Mülkiyelilerin Birliğidir.
Bir de her üç soru
içtenlikle tartışılırken, 12 Eylül öncesi siyasi aidiyetler temelinden daha
çok, günümüz gelişmeleri temelinde bir üslup kullanılmasına azami ihtimam
gösterilmelidir.
İlk fırsatta genişçe
görüş ve önerilerimi yazacağım.
Selam ve
sevgilerimle.
Serdar Şahinkaya
Sayın Sevilay Çelenk'in Açıklamaları Hakkında
Sayın Sevilay Çelenk’in Sayın Sudi Kocaimamoğlu’nun Ceride-i
Mülkiye’de yayınlanan yazısına ilişkin açıklamalarını okudum. Çok üzüldüm.
Kendisi benzeri bir açıklamayı daha önce bir korsan web sayfasında da yapmıştı.
Vakıfta yönetim kurulu üyesi olarak bulunduğu dönemde
konulara vakıf olmadığını ifade eden Sayın Sevilay Çelenk’in yaptığı
açıklamalardan şu anda da temel konularda yeterli ve doğru bilgilere sahip
olmadığı açıkça görülüyor.
Sayın Çelenk yönetim kurulu üyesi iken kendisiyle iyi bir
diyalog kurabilmiştik. İstifasından sonra kullandığı uslup son derece üzücü ve
şaşırtıcı oldu.
Mülkiyeliler Birliğinde var olan gerginliğin seçim
sürecinde daha da tırmandırılmasının onu da çok üzebileceğine ve Mülkiye
Topluluğuna hiçbir yararı olmayacağına kuşku duymuyorum.
Bu aşamada bir açıklama yaparak kullandığı bazı ifade ve
imalar ile yazısının tamamında ortaya koyduğu yaklaşıma bir yanıt vermem
gerektiğini düşündüm.
Bilgilerinize sunuyorum.
İhsan
Feyzibeyoğlu
1.) Mülkiyeliler Birliğinde son 3 yılda olup biteni doğru
okuyabilmek için aşağıdaki hususların bilinmesi gerekir:
a) Mülkiye binalarının yenilenmesi için 2009 yılında
hazırlanan ‘yap işlet devret’ projesi hem Mülkiye çıkarlarına hem hukuka
aykırıdır.
Mülkiye çıkarlarına aykırıdır çünkü;
- Her yap işlet devret projesi maliyetin ve gelecekte
elde edilecek gelirin iyi hesaplanmasını gerektirir. Bunlar yapılmadan sözleşme
imzalanması yanlıştır.
- Avan proje uygulama projesine dönüştürülmeden, Mülkiye
kamuoyuna sunulmadan ve Belediyece
onaylanmadan bir oldu bitti yaratılmak istenilmiştir.
- Müteaahhitlerin açıklamalarına göre inşaat bittikten
sonra kendileri işletmeci olmayacaklardır. Bu nedenle proje ‘yap işlet devret
projesi’ değil, ‘yap işletelim projesi’dir.
- Yeni binalarda Mülkiyeliler Birliğine tahsis edilecek
alan 1.080.m2 olacaktı. Şu anda kullanmakta olduğumuz alan ise 2.800 m2 dir.
Proje hukuka aykırıdır çünkü Vakıf senedimiz ‘yap işlet
devret’ modeline cevaz vermemektedir. Nitekim bu nedenle mahkeme projeyle
ilgili yönetim kararlarını iptal etmiştir.
(Bu konuda daha geniş bilgi için: http://www.mulkiye.org.tr/?x=4&id=346 )
(Bu konuda daha geniş bilgi için: http://www.mulkiye.org.tr/?x=4&id=346 )
b) Daha da önemlisi kültürel değerleri ve Ankara için
taşıdıkları önem binalarımızın ve bahçemizin korunmasını gerektirmektedir.
Bu nedenlerle Mülkiyeliler ve Mülkiye dostları yıkıma
karşı çıkmışlardır.
21 Mart 2010 seçimlerini yukarıda özetlenen görüşleri
savunan Birlikte Yönetim Grubu Mülkiye tarihinin en çok oyunu alarak
kazanmıştır.
2.) 18.3.2010 tarihinde Vakıf tarafından yapılan
açıklamaya göre yap işlet devret sözleşmesini imzalayan müteahhitlerden biri
‘….sözleşmeden çekilmiş ve Vakfımıza
verilen 670.000 TL’lik teminat mektubunun iadesi ve Sözleşmeye dayalı olarak
Vakfın da hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmaması koşuluyla Vakıftan her ne
adla olursa olsun hiçbir hak ve talep ve alacağının olmayacağını yazılı olarak
taahhüt etmiştir.’
Yukarıdaki açıklamada bahsedilen yazılı taahhütname
yaklaşık 6 ay süreyle ve bilinmeyen bir nedenle yönetim kurulu üyesi Bekir
Haluk Yavuz tarafından vakıf dışında tutulmuş, talep edildiği halde yönetime
sunulmamıştır.
Kendileriyle sözleşme imzalanan müteahhitler seçimlerden
bir hafta sonra yeni yönetimi ziyaret ederek konuyla ilgili spekülasyonlardan
rahatsız olduklarını, işe devam etmek istemediklerini, esasen binaların başkaları
tarafından işletilmesinin kararlaştırılmış olduğunu açıklayarak teminat
mektuplarının iadesini ve yapılan giderlerin ödenmesini talep etmişlerdir.
Müteahhitlerin işi yapmak istemediklerini
açıklamalarından yaklaşık bir hafta sonra Koruma Kurulunca binalardan birisi
tescil edilmiş, diğerleri koruma altına alınmıştır.
3.) Eski yönetim mensupları ilk günden itibaren Dernek
yönetimi ile Vakıf yönetimi arasına bir set çekmeye, genel kurulda seçilen
kişileri Vakıf işlerinden uzak tutmaya çalışmışlar, bu hususu 10 Nisan 2010 ve
22 Mayıs 2010 tarihlerinde yapılan Yüksek Danışma Kurulu toplantılarında açıkça
ifade etmişlerdir. (Bu toplantıların metinleri için bakınız: http://www.mulkiye.org.tr/?x=1&id=453
)
Vefat eden bir üyenin görev süresini tamamlamak üzere 24
Ocak 2010 tarihinde Vakıf yönetim kuruluna seçilen üyenin görev süresinin 9 Nisan 2010 tarihinde
sona ermesi ve yerine 10 Nisan 2010 tarihinde yeni bir üye seçilmesi eski
yönetim mensuplarının hesaplarını bozmuştur. Vakıf yönetim kuruluna fakültemiz
kontenjanından seçilen üye belirleyici üye konumuna gelmiştir.
O üyenin 16 Nisan 2010 tarihli vakıf yönetim kurulu
toplantısında teamüller doğrultusunda Dernek Genel Başkanı İhsan
Feyzibeyoğlu’nun Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı seçilmesi için olumlu oy
kullanması üzerine eski yönetim mensupları iki başlı bir vakıf yaratmaya
kalkışmışlardır.
Daha önce çeşitli vesilelerle açıkladığımız üzere bazı
Mülkiyelilerin ‘kavga, çekişme, didişme’ olarak isimlendirdikleri son derece
yakışıksız durumun ortaya çıkmasının temel nedeni eski yönetim mensuplarının Vakıf
yönetim kurulunda azınlık durumuna düşmeleridir.
4.) Önceki yıllarda Vakıf yönetim kurulunda azınlıkta ya
da çoğunlukta olmak gibi bir tartışma yaşanmamıştır. Bu defa yaşanmasının
nedeni uygulanması genel kurul kararıyla durdurulan ‘yap işletelim’ projesini
canlandırmaktır.
Eski yönetim mensupları bir yandan ‘yap işletelim’
projesini her ne pahasına olursa olsun uygulayabilmek için öncelikle koruma
kurulu kararını iptal ettirmek üzere sahte bir yönetim kurulu oluşturarak idare
mahkemesine başvurmuşlar, bir yandan da Dernek yönetimini zor durumda bırakmak
ve istifaya zorlamak için çeşitli yollara tevessül etmişlerdir.
5.) Hepsinden önemlisi bu kişiler binalar üzerinde söz
sahibi olabilmek ve böylece ‘yap işletelim’ projesini uygulayabilmek amacıyla
vakıf senedinde değişiklik yapmak istemişlerdir.
Vakıf senedinde değişiklik 2 hususla ilgili olarak
gündeme gelmiştir.
Bunlardan birincisi Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Vakıftan
Derneğe para aktarılmasını vakıf mevzuatına aykırı bulması nedeniyle Vakıf
senedinde gerekli değişikliğin yapılmasıdır. Bu konuda ve senedin diğer bazı
maddelerinde değişiklik yapılması gerektiğine inanıyoruz ve bu amaçla bir
taslak metin hazırladık.
İkincisi ise senedin, binalar ve binaların gelirleri
üzerindeki tasarruf yetkisiyle ilgili olarak düzenleme yapma yetkisini Vakıf ve
Dernek yönetim kurullarına veren 3 üncü maddesinin, bu yetkiyi sadece Vakıf
yönetim kuruluna vermek üzere değiştirilmesidir. Binaların asıl sahibi olan
Derneğin devre dışı bırakılmasını ve dışlanmasını hiçbir iyiniyet sahibi
Mülkiyenin kabul etmesi mümkün değildir.
Bu değişikliğe karşı çıktık. Eski yönetim mensuplarının
değişikliği gerçekleştirebilmek için ısrarcı bir tutum takınmaları Vakıf
yönetim kurulunda son derece seviyesiz ve çirkin tartışmalara yol açtı.
Mutabakat metni ile imza altına alınmış olmasına rağmen
Kazan A.Ş. genel kurulunun engellenmesi diğer bir anlaşmazlık konusunu
oluşturdu.
6.) Vakıf yönetim kurulunun fakültemiz kontenjanından
seçilmiş olan üyesinin istifa etmesi üzerine 21.6.2010 tarihinde sahte yönetim
kurulu tarafından, fakültemizin bir öğretim üyesi yerine, teamüllere aykırı
olarak İletişim Fakültesi öğretim üyeleri arasından yönetim kurulu üyesi seçilen
Sayın Sevilay Çelenk 16.9.2010 tarihinde Mutabakat Metninin imzalanmasını
müteakip hukuken üye sıfatını kazanarak çalışmalara katılmıştır.
Kendisine Kazan A.Ş.’nin durumu ve Derneğin nakit
ihtiyacıyla ilgili olarak bilgi ve belge verildiği halde bu konularda eski
yönetim mensuplarıyla birlikte hareket etmiştir.
Asıl önemlisi ve yanlış olanı, Sayın Çelenk’in, diğer 3
üye ile birlikte, hazırladıkları yönetim kurulu kararını ve Vakıflar Genel
Müdürlüğü Ankara Bölge Müdürlüğü’ne hitaben hazırlanan 14 ekim 2010 tarihli
yazıyı imzalayarak Vakıf senedinde Derneği dışlamak amacıyla değişiklik yapılması
teşebbüsüne katılmış olmasıdır. (EK: )
Sayın Sevilay Çelenk, Dernek çıkarlarına açıkça aykırı
olan bu işlemi, kendisini ve diğer yönetim kurulu üyelerini 7 Aralık 2010
tarihinde gönderdiğim aşağıdaki ileti ile uyarmış olmama rağmen yapmıştır:
‘….Kesinleşmiş ve imza altına alınmış bir karar var mı ki uygulamaya
konulmasını gerekli ve zorunlu görüyorsunuz? İmzaladığınız kararların
uygulanmasından kaçınıp, imzalanmamış, karar haline gelmemiş görüşlerin
uygulanmasını gerekli ve zorunlu görmenizi nasıl izah edeceksiniz?
Niçin şu andaki senette yer alan Vakıf ile Dernek araındaki
ilişkilerin her iki kuruluşun yönetim kurullarınca hazırlanacak bir
yönetmelikte gösterilmesi ilkesinden vaz geçip dernek yönetim kurulunu
devre dışı bırakmak istiyorsunuz?
Alınan kararların ve atılan imzaların bir değeri var ise Kazan AŞ'nde
yönetim değişikliği yapılır, senet değiştirilinceye kadar Derneğin nakit
ihtiyaçları karşılanır.
Atılan imzaların bir değeri yok ise benim de söyleyecek sözüm
yok.
Saygılarımla,
İhsan Feyzibeyoğlu’
Mülkiye binaları üzerindeki tasarruf yetkisinin küçük bir
çıkar grubu tarafından ele geçirilmesi amacını taşıyan bu teşebbüs akim
bırakılmıştır.
7.) Sayın Sevilay Çelenk Vakıflar Genel Müdürlüğü Ankara
Bölge Müdürlüğü’ne gönderilen yazıyı imzalamasından 10 gün sonra ‘gördüğü lüzum
üzerine’ yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmiştir.
İstifasıyla ilgili olarak aynı gün yönetim kurulu
üyelerine gönderdiği iletide şu ifadeler yer almaktadır:
‘Vakif Yonetim
Kurulu'nun Degerli Uyeleri,
Sizlere yonetim
kurulu uyeliginden istifa etme karari aldigimi bildirmek uzere yaziyorum. Bu
konudaki kararimin temel gerekcesi, yedi isimden olusan kurulda, karar alinmasi
gereken durumlarda genellikle uce uc biciminde bir ayrismanin olmasi ve sonuc
olarak benim oyumun/kanaatimin belirleyici bir oy/kanaat halini almasidir.
Bu durumun
-Vakif Yonetim Kurulu'nda maalesef mevcut olan ayrismanin gecmisine dair
teferruatli bir bilgi sahibi olmamam nedeniyle- bana gereginden fazla bir
sorumluluk yukledigini takdir edeceginizi umuyorum.
Uzerinde her iki
tarafin (maalesef boyle bir taraflasma var) uzlasacagi, SBF'de gorev yapan,
mevcut hukuki, teknik ve sair uyusmazliklarin bilgisine teferruatiyla vakıf bir
docentin benim yerime Vakif Yonetim Kurulu'nda yer almasinin daha yapici bir
rotada ilerlemek icin gercekten daha iyi olacagini umuyorum ve diliyorum.
Vakif Yonetim
Kurulu uyeligimin fakultemizdeki idari gorevimle ayni gunlerde baslamasi ve ILEF'te de her tur idari gorevde olan
turden sıkıntılari fazlasiyla yasiyor olmamiz nedeniyle, Vakif'ta mevcut
sıkıntıların asilmasi konusunda yardimci olamadigim hissiyati da bu kararimda
etkili olmustur.
Istifa mektubumu
yazili olarak da sizlere iletecegim. Yeni uyenin secimiyle ilgili olarak da
oyumun belirleyici olmasini istemediginden, ancak Sayin Baskan ve Sayin Baskan
Yardimcisinin her ikisinin de uzlastigi bir isme "evet" diyecegimi
belirtmek isterim. Buradaki kararim, olmayacagini umdugum bir uce uc ayrismanin
vuku bulmasi halinde, yukaride belirttigim nedenlerle yeniden karar verici bir
konumda olmayi tercih etmememle iliskilidir.
Beni
anlayacaginizi umuyorum. Her birinizi Vakif YK uyeligim sayesinde tanimis
olmaktan onur duydum. Baska vesilelerle yeniden birlikte calisabilecegimizi,
bir araya gelebilecegimizi umuyorum.
Saygilarimla,
Doc. Dr. Sevilay
Celenk Ozen’
Bu gerekçelerle ve büyük bir sorumsuzluk örneği vererek
yönetim kurulu üyeliğinden ayrılan ve yönetim kurulunda bilerek kilitlenmeye
yol açan kişi şimdi çok daha fazla mesai gerektiren genel başkanlık için
adaylığını ilan etmiştir. Bir yıl önce dışlamaya, binalar üzerindeki hak ve
yetkilerini yok etmeye çalıştığı Mülkiyeliler Birliği Derneği’nin genel başkanı
olmak istemektedir.
8.) Genel başkanların 2010 yılı Temmuz ayında
yayınladıkları bildiride vurgulandığı üzere Dernek Genel Kurulu’nda seçilen kişiler
hem Dernek hem de Vakıf ve Şirket yönetimleri için görevli ve yetkili
kılınmışlardır. Teamül budur.
Bu nedenle Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanlığı’na aday
olan bir bilim insanının yaptığı açıklamada aşağıdaki ifadelere yer vermesini
son derece üzücü buluyorum:
‘..yeni
“Mülkiyeli doçent” üyenin seçiminde gereken imzamı da bu -üçe üç- yapı içinde
aynı isim etrafında bir uzlaşma olmadan vermeyeceğimi söyledim. Sayın
Feyzibeyoğlu ile bir centilmenlik anlaşması yaptım yani. O öğlen yemeğinde bu
uzlaşmayı sağlayacağına söz veren Sayın Feyzibeyoğlu, istifa ettiğimi diğer
üyelere duyurduğumun ertesi günü, “yeni üyenin seçiminde benim imzamın
gerekmediğini öğrendiğini” bildirdi bana. Bir önceki gün hiç telaffuz etmediği
bu noktaya hemen ertesi gün vakıf olup beni haberdar etmesinin anlamını da
anladım ve o tarihten sonra kendisiyle bir daha temas kurmadım.
Kendisinin tabiriyle ‘-üçe üç- yapı’ Dernek genel kurulunun
iradesi ve teamül yok sayıldığı için
ortaya çıkmıştır. Doç. Dr. Sevilay Çelenk Özen’e yakışan tutum, ‘-üçe
üç- yapı’yı veri kabul etmek değil, Dernek genel kurulu iradesi doğrultusunda
hareket etmek olmalıydı.
Yemekte, kendi deyimiyle bir “Mülkiyeli doçent”in, senedin
konuyla ilgili maddesine göre ise ‘en az Doçentlik payesini kazanmış Mülkiyeli
bir öğretim üyesi’nin seçiminde uzlaşma sağlanması için elimden geleni
yapacağımı söylemiş olabilirim. Ancak o günkü koşullarda bunun için söz vermiş
olmam mümkün değildir. Asıl önemlisi uzlaşma sağlandığı takdirde kendisinin oy
vermesine gerek kalmayacağı açıktır. Bu nedenle ya da kendisine vakıf senedinin
üye seçimiyle ilgili maddesinin yorumuna ve uygulanmasına ilişkin görüş
bildirmem nedeniyle benimle bir daha temas kurmamış olması da anlaşılabilir bir
durum değildir.
İstifasından sonra yerine üye seçimi, ya fakültemizin
gösterdiği adayları eski yönetim mensuplarının, ya da onların gösterdiği
adayları bizim kabul etmemize bağlıydı. Onlar fakültemizin gösterdiği adaylar
için oy kullanmadılar. Biz onların aday gösterdiği hocamız Prof. Dr. Can
Hamamcı için memnuniyetle oy verdik ama onlar büyük bir saygısızlık örneği
sergilyerek hocamızın üye seçilmesini engellediler. Amaçları 2010 yılı Nisan ve
Mayıs aylarında yapılan Yüksek Danışma Kurulu toplantılarında açıkça ilan
ettikleri gibi Vakfı kilitlemek idi.
Sayın Sevilay Çelek görev yaptığı sürece ve istifa ederek
bu amaca hizmet etmiştir. 21.9.2010 tarihli yönetim kurulu kararı ile Derneğin
nakit ihtiyaçlarının karşılanmasına karar verildiği ve bu karar kendisinin de aralarında
bulunduğu tüm üyeler tarafından imzalandığı halde Mehmet Ali Yılmaz’ın olumsuz
tutumuyla Dernek ödemelerini yapamaz duruma düşürüldüğünde kendisine konuyla
ilgili belge ve bilgi sunduğum halde ‘tarafsız’(!) kalmıştır. Buna karşılık
yukarıda açıkladığım üzere Derneğin dışlanmasıyla ilgili vakıf senedi
değişikliği konusunda ise en azından tarafsız kalması gerekirken imzasını
atmaya çekinmemiştir.
9.) Sayın Çelen’in yazısında yer alan,
‘…O dönem
yayılmaya çalışılan eski yonetim tarafgirligi iddiası da, katıldığım az sayıda
toplantıda, açıkça haksız ve yanlış bulduğum için desteklemediğim bir iki
karar, diğer bir deyişle, Feyzibeyoğlu’nun yanında yer almayıp, bağımsız
kararlar oluşturuyor olmam nedeniyledir.’
ifadesi de gerçeği yansıtmamaktadır.
Yukarıda açıkladığım üzere, ‘açıkça haksız ve yanlış bulduğum için desteklemediğim bir iki karar’
olarak tanımladığı kararlar Derneği kısa vadede parasız bırakma, uzun vadede
Vakıf ve binalarla ilgili konularda dışlama kararlarıdır. ‘bağımsız kararlar oluşturuyor olmam’ ifadesi ise anlaşılabilir nitelikte
değildir.
10.) Hepsinden önemlisi Sayın Çelenk açıklamada yer alan,
‘Bu beş altı
toplantıda bulunmadığınıza ve dilekçemi de görmeniz mümkün olamayacağına göre,
size soylenen bütün bu yalanların kaynağı kimdir?Kafamı netleştiren şey de bu
sorudur. Beş altı toplantıdan bu kadar yalan çıktığına göre, Sayın Çolak ve
ekibi ile ilişkili yalan dolanın haddi hesabı olmayacaktır ve gördüğünüz gibi
olmuyor da. Genel Kurul sürecini bize yakışan bir terbiye içinde sürdürelim
istiyorum. Bunda ısrarlıyım, ama Birliği aşağıya çektikleri gibi her birimizi
de aşağıya çeken bu tutum karşısında üyeleri bilgilendirmek de farz oluyor.’
ifadeleriyle seçimlere 1 ay kala hoşgörü ve tahammül
sınırlarının dışına çıkmış, ‘yap işletelim’ grubuna dahil olduğunu açıkça ilan
etmiştir.
Mülkiyelilerin önümüzdeki günlerde 43. genel kurulumuza
daha fazla ilgi göstermelerini ve Mülkiyenin tüm değerlerine sahip çıkacak
kişilerin adaylıklarını açıklamalarını umuyorum.
Saygılarımla.
Seçim Kampanyasında Fırsat Eşitliği
Değerli Mülkiyeliler,
Derneğimizin 43. Genel Kurul
toplantısına 4 hafta kaldı. Mülkiyeliler Birliğinde görev üstlenmek, Mülkiye
Topluluğuna hizmet etmek için seçime katılma çalışmaları yapıldığını duyuyoruz
ve çok memnun oluyoruz.
Geçen seçimler öncesinde de
tartışılan seçimlerle ilgili görüş ve düşüncelerin açıklanması, toplantı ve görüşmelerin yapılması gibi konularda Mülkiyeliler Birliği
olanaklarından tüm grupların yararlanmaları gerektiğini düşünüyoruz.
Bilgilerinize sunarız.
Saygılarımızla,
Mülkiyeliler Birliği Yönetimi
Seçimlere Hazırlık Çalışmalarında Gruplara
Sağlanabilecek Olanaklar
1) Derneğimizin
üye kayıtları sürekli olarak güncellenmektedir. Talep edildiği takdirde üye
listeleri internet ortamında yayınlanmamak koşuluyla e-posta ile
gönderilecektir.
2) Toplantılar
ve benzeri çalışmalar için önceden tarih ve saati bildirildiği takdirde yer tahsisi
yapılabilecektir.
3) Üyelerimizin
e-posta adreslerinin ve telefon numaralarının rızaları alınmaksızın üçüncü
kişilere verilmesinin doğru olmayacağını düşünüyoruz. Ancak grupların seçim
bildirgeleri web sayfamızda yayınlanabilecek, Birliğimizde adresleri bulunan
mezunlarımıza ve üyelerimize e-posta ile gönderilebilecektir.
Mülkiyeliler Birliği'nin Binalara ve Projelere Dair Bir Açıklaması
Değerli Mülkiyeliler,
Mülkiyeliler Birliği’nin Kızılay’daki
binalarında tadilat yapılması ve bu binaların yenilenmesi amacıyla son yıllarda
yapılan çalışmalarla ilgili olarak Vakıf Yönetim Kurulu Kararlarını ve
dosyalarımızdaki belgeleri esas alarak hazırladığımız kronolojik açıklamayı ve
2009 yılında hazırlanan ‘Yap İşlet Devret’ projesi hakkında yaptığımız değerlendirmeyi
bilgilerinize sunuyoruz.
Saygılarımızla,
Mülkiyeliler Birliği Yönetimi
Mülkiyeliler Birliği'nin Bir Açıklaması
Yönetim Kurulu toplantılara katılmayan ancak zaman
zaman karar örneklerini talep eden Bekir Haluk Yavuz tarafından Mülkiyeli isimli
Facebook sayfasının sahibi E. Sabri Güler isimli kişiye verildiği anlaşılan 5
Ocak 2012 tarihli Yönetim Kurulu kararı adıgeçen sayfada aşağıdaki şekilde
çarpıtılarak yayınlanmıştır:
‘Buyrun gider ayak bina yıktırmam diyip KAZAN A.Ş. ye olmadık
maraza çıkartan ekibin (vakit kalmadı ya şimdide kamikaze nolursa olsun bir
karara imza atacaklar) nasıl bir anlayışta olduğunun belgesi;
Mülkiyeliler Birliği Vakfı ,nın 05.01.2012 tarihli kararı aynen:
"Vakıflar Kanununun 12. ve vakıf senedimizin 9.maddeleri çerçevesinde, Mülkiyeliler Birliği binalarının bir bölümünün veya tamamının k...iraya verilmesi de dahil olmak üzere (restorasyon karşılığı) Kaynak sağlanması için girişimde bulunulmasına, karar verilmiştir.
(KİRACININ ADINIDA YAZSAYDINIZ TAM OLACAKTI)
proje bedava deyip 3 trilyon restorasyon bütçesinden karşılanması çok zor değil. Kiracımızda belli. Hükümet gibi önce yaz sonra oyna.’
Mülkiyeliler Birliği Vakfı ,nın 05.01.2012 tarihli kararı aynen:
"Vakıflar Kanununun 12. ve vakıf senedimizin 9.maddeleri çerçevesinde, Mülkiyeliler Birliği binalarının bir bölümünün veya tamamının k...iraya verilmesi de dahil olmak üzere (restorasyon karşılığı) Kaynak sağlanması için girişimde bulunulmasına, karar verilmiştir.
(KİRACININ ADINIDA YAZSAYDINIZ TAM OLACAKTI)
proje bedava deyip 3 trilyon restorasyon bütçesinden karşılanması çok zor değil. Kiracımızda belli. Hükümet gibi önce yaz sonra oyna.’
İfade ve içerik olarak yayınlatanın ve yayınlayanın
kapasiteleri ve akçeli konulara yaklaşım tarzları hakkında yeterince fikir veren
bu açıklamada sözü edilen 5.1.2012 tarihli yönetim kurulu kararının 2.maddesi
aynen şöyledir:
‘…
2) Binalarımız için Gazi Üniversitesi
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü tarafından başlatılan ve bu ay
sonuçlanması beklenen rölöve çıkarılması çalışmaları tamamlandığında 2863 sayılı
kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde kamu kaynaklarından yararlanılması amacıyla
gerekli başvuruların yapılmasına; Mülkiye Evi ile ilgili olarak Çankaya
Belediyesi’nin projeye aykırı imalat nedeniyle yaptığı uyarılar ve halen büyük
ölçüde atıl durumda olması da dikkate alınarak bu binamızın restorasyonuna
öncelik verilmesine, kamu kaynaklarından yararlanma konusunda yapılmış olan
çalışmalardan bugüne kadar somut bir sonuç elde edilememiş olması hususu da
gözetilerek, Vakıflar Kanunu’nun 12 ve Vakıf Senedimizin 9 uncu maddeleri
çerçevesinde, bir bölümünün veya tamamının restorasyon karşılığı kiraya
verilmesi için girişimde bulunulmasına,
…’
Bilgilerinize sunuyor, 26 Nisan 2010 tarihinden
itibaren sürekli olarak aynı nitelikte açıklamalar yaparak Mülkiye kamuoyunu
yanıltmaya çalışan kişilere teessüf ediyoruz.
Mülkiyeliler Birliği Yönetimi
Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?
Eski yönetim mensupları ve onlarla birlikte hareket eden bazı kişiler Derneğimizin 42.genel kurulunda seçimi kaybetmelerini müteakip Mülkiyelilere e-posta gönderek, savcılıklara gülünç gerekçelerle suç duyurularında bulunarak ve Mulkiyeli isimli bir küfür sayfasında yayın yaparak Mülkiyeliler Birliği yöneticileri için bazıları aşağıda gösterilen bayağı, çirkin ve seviyesiz ifadeleri kullanmışlardır:
‘..Mulkiyeliler Birligi yeni yonetiminin uyelere donuk ilk aciklamasini, Genel Kurul oncesinde gelistirdikleri karalamaya, saibe yaratmaya donuk, kirici ve kirli propaganda diliyle yeniden karsilastigimiz icin uzulerek okuduk...Vakif Yonetimine donuk hukuk disi uygulamalari…Gercekleri saptiran bir duyuru ile gecmis yonetime camur atma girisimleri…nedeniyle genis bir aciklama hakkimizi daha sonraya birakarak… 10.04.2010 tarihinde yapilan Danisma Kurulu toplantisinda Ihsan Feyzibeyoglu Vakif Yonetim Kurulu karari ile Ali Riza Kocyigit'in tahliyesi amaciyla acilmis iki dava varken ve ortada baskaca da yeni bir Vakif karari yokken Ali Riza Kocyigit'i Birlik Yonetim Kuruluna cagirdigini ve davayi durusmaya girmeyerek muracaata birakmak konusunda anlastiklarini aciklamistir… Vakif Yonetim Kurulunca bu konuda alinmis baska bir karar yokken Birlik Yonetiminin Vakif Yonetim Kurulunun iradesini hice sayarak verdiysem ben verdim mantigi ile ben anlastim kime ne? demesi hem bir hukuk katliamidir, hem de Mulkiyeliler Birliginin geleneklerine aykiridir... Bu aciklama ile Birlik Baskani hem Vakif hukukunu cignedigini hem de suc isledigini ikrar etmektedir. Bu konuda hic bir yetkisi olmadigi halde Vakif Avukatina yazili olarak verdigi durusmalara girmemesi talimati da bunun belgesidir…Bu arada acikliga kavusmamis bir soru daha vardir. 'Yapilan anlasma', acilmis olan diger davayi (yani Ali Riza Kocyigit'in 1992 yilinda yaptigi tadilatlar nedeniyle binanin kullanilamaz hale geldigi iddiasina dayanan ve kazanilmasi halinde Ali Riza Kocyigit'in bina bedelini -yaklasik 2.000.000TL'yi- tazmin etmek zorunda kalacagi davayi da kapsamakta midir? …Eger boyleyse Vakif acikca zarara ugratilmaktadir ki, bunun hesabini Vakiflar Genel Mudurlugu sormasa bile her bir uyemizin soracagindan suphemiz yoktur…Birlik tarafindan yapilan aciklamada binanin, Ali Riza Kocyigit tarafindan duvarlarinin ortadan kaldirilmasi nedeniyle degil, kapi ve pencerelerin sokulmesi nedeniyle kullanilamaz hale geldigi imasinin altinda bu anlasma mi yatmaktadir? Birlik Yonetimi bu aciklama ile Ali Riza Kocyigit aleyhine acilmis davadaki iddialarimizdan vazgectigini mi beyan etmektedir? Acikca ve iddiayla soyluyoruz ki, bizim yonetimimiz doneminde sokulen bir tek kapi ya da pencere yoktur. Tespit yaptirildigi iddiasi da dogru degildir…yapilamayan tespit yapilmis gibi gosterilerek uyeler yaniltilmaktadir ve Ali Riza Kocyigit'in binaya verdigi zarar bu yolla kamufle edilmek istenmektedir... Ali Riza Kocyigit'in binaya verdigi zararin kamuflesinin akli bir izahi olsa gerektir. Bu rapor ortadayken o binayi kullanima acmak, Cafe M'in kullanima devam etmesine goz yummak ve hatta o binanin yan taraflarina masa yerlestirilerek bahce kismini kullanmaya devam etmek suca ve olasi cinayete ortak olmaktir... Olasi bir depremde ortaya cikacak can kaybina riza gostermek icin insanin gozunu baska bir hirsin burumus olmasi gerekir. Mulkiyeliler Birligi Yonetimi umariz boyle bir vebalin altina girmez… Birlik Baskani ve Birlik Yonetim Kurulunun asagidaki sorularimiza, sordugumuz sorularin iceriklerine uygun, dogrudan, tek tek yanit vermesini ve bu yanitlar konusunda uyelerimizin de bilgilendirilmesini bekliyoruz:..Ali Riza Kocyigit ile yapildigi soylenen anlasma binalarin kotu kullanimina iliskin davayi da kapsamakta midir? Birlik Yonetim Kurulu olarak Vakif hukukunu cigneyerek Mulkiye Toplulugu aleyhine boyle bir anlasmaya taraf olabileceginizi dusunuyor musunuz?... Birlik tarafindan yapilan aciklamada binanin, Ali Riza Kocyigit tarafindan duvarlarinin ortadan kaldirilmasi nedeniyle degil, kapi ve pencerelerin sokulmesi nedeniyle kullanilamaz hale geldigi imasinin altinda Ali Riza Kocyigit ile yapilan bu anlasma mi yatmaktadir? Birlik Yonetimi bu aciklama ile Ali Riza Kocyigit aleyhine acilmis davadaki iddialarimizdan vazgectigini mi beyan etmektedir? ... 1972 yilindan bu yana yasanmamis ancak sizin yonetime gelmenizle baslayan Vakif Birlik catismasina ne zaman son vermeyi dusunuyorsunuz? Tasfiye tamamlandigi zaman mi?... Bu kirli propanganda dilini ve karalama kampanyasini surdurmeyi dusunuyor musunuz? Yoksa artik yonetim oldugunuzu hatirlamanin zamani gelmis midir? … Tarafinizdan el konuldugu anlasilan Vakif karar defterini Vakfa ne zaman teslim edeceksiniz?... Mulkiye Toplulugunu ayristiran, bolen, dusmanlastiran bu tasfiyeci, dislayici tutumunuzdan vazgecmeniz, herkesi kucaklayan bir yonetim anlayisini benimsemeniz ve buna uygun bir dil gelistirmeniz halinde elimizden gelen her turlu katkiyi vermeye hazir oldugumuzu hatirlatir, Mulkiye Toplulugunun yararina olacak calismalarinizda basarilar diler, saygilarimizi sunariz. (26.4.2010 tarihinde yayınlanmıştır.)
‘Şunu bilmeniz gerekir ki, bahçede kışlık kapatmalar için Mülkiyeliler Birliğinin tek kuruşu kullanılmamıştır. Ancak bu kapatmaları şikayet ederek söktürülmesini sağlayan alçaklar, Mülkiyeliler Birliğini yüz binlerce liralık zarar uğratmanın yanı sıra bir çok emekçinin ekmeğiyle oynamıştır.’ (4.4.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
‘..Mulkiyeliler Birligi yeni yonetiminin uyelere donuk ilk aciklamasini, Genel Kurul oncesinde gelistirdikleri karalamaya, saibe yaratmaya donuk, kirici ve kirli propaganda diliyle yeniden karsilastigimiz icin uzulerek okuduk...Vakif Yonetimine donuk hukuk disi uygulamalari…Gercekleri saptiran bir duyuru ile gecmis yonetime camur atma girisimleri…nedeniyle genis bir aciklama hakkimizi daha sonraya birakarak… 10.04.2010 tarihinde yapilan Danisma Kurulu toplantisinda Ihsan Feyzibeyoglu Vakif Yonetim Kurulu karari ile Ali Riza Kocyigit'in tahliyesi amaciyla acilmis iki dava varken ve ortada baskaca da yeni bir Vakif karari yokken Ali Riza Kocyigit'i Birlik Yonetim Kuruluna cagirdigini ve davayi durusmaya girmeyerek muracaata birakmak konusunda anlastiklarini aciklamistir… Vakif Yonetim Kurulunca bu konuda alinmis baska bir karar yokken Birlik Yonetiminin Vakif Yonetim Kurulunun iradesini hice sayarak verdiysem ben verdim mantigi ile ben anlastim kime ne? demesi hem bir hukuk katliamidir, hem de Mulkiyeliler Birliginin geleneklerine aykiridir... Bu aciklama ile Birlik Baskani hem Vakif hukukunu cignedigini hem de suc isledigini ikrar etmektedir. Bu konuda hic bir yetkisi olmadigi halde Vakif Avukatina yazili olarak verdigi durusmalara girmemesi talimati da bunun belgesidir…Bu arada acikliga kavusmamis bir soru daha vardir. 'Yapilan anlasma', acilmis olan diger davayi (yani Ali Riza Kocyigit'in 1992 yilinda yaptigi tadilatlar nedeniyle binanin kullanilamaz hale geldigi iddiasina dayanan ve kazanilmasi halinde Ali Riza Kocyigit'in bina bedelini -yaklasik 2.000.000TL'yi- tazmin etmek zorunda kalacagi davayi da kapsamakta midir? …Eger boyleyse Vakif acikca zarara ugratilmaktadir ki, bunun hesabini Vakiflar Genel Mudurlugu sormasa bile her bir uyemizin soracagindan suphemiz yoktur…Birlik tarafindan yapilan aciklamada binanin, Ali Riza Kocyigit tarafindan duvarlarinin ortadan kaldirilmasi nedeniyle degil, kapi ve pencerelerin sokulmesi nedeniyle kullanilamaz hale geldigi imasinin altinda bu anlasma mi yatmaktadir? Birlik Yonetimi bu aciklama ile Ali Riza Kocyigit aleyhine acilmis davadaki iddialarimizdan vazgectigini mi beyan etmektedir? Acikca ve iddiayla soyluyoruz ki, bizim yonetimimiz doneminde sokulen bir tek kapi ya da pencere yoktur. Tespit yaptirildigi iddiasi da dogru degildir…yapilamayan tespit yapilmis gibi gosterilerek uyeler yaniltilmaktadir ve Ali Riza Kocyigit'in binaya verdigi zarar bu yolla kamufle edilmek istenmektedir... Ali Riza Kocyigit'in binaya verdigi zararin kamuflesinin akli bir izahi olsa gerektir. Bu rapor ortadayken o binayi kullanima acmak, Cafe M'in kullanima devam etmesine goz yummak ve hatta o binanin yan taraflarina masa yerlestirilerek bahce kismini kullanmaya devam etmek suca ve olasi cinayete ortak olmaktir... Olasi bir depremde ortaya cikacak can kaybina riza gostermek icin insanin gozunu baska bir hirsin burumus olmasi gerekir. Mulkiyeliler Birligi Yonetimi umariz boyle bir vebalin altina girmez… Birlik Baskani ve Birlik Yonetim Kurulunun asagidaki sorularimiza, sordugumuz sorularin iceriklerine uygun, dogrudan, tek tek yanit vermesini ve bu yanitlar konusunda uyelerimizin de bilgilendirilmesini bekliyoruz:..Ali Riza Kocyigit ile yapildigi soylenen anlasma binalarin kotu kullanimina iliskin davayi da kapsamakta midir? Birlik Yonetim Kurulu olarak Vakif hukukunu cigneyerek Mulkiye Toplulugu aleyhine boyle bir anlasmaya taraf olabileceginizi dusunuyor musunuz?... Birlik tarafindan yapilan aciklamada binanin, Ali Riza Kocyigit tarafindan duvarlarinin ortadan kaldirilmasi nedeniyle degil, kapi ve pencerelerin sokulmesi nedeniyle kullanilamaz hale geldigi imasinin altinda Ali Riza Kocyigit ile yapilan bu anlasma mi yatmaktadir? Birlik Yonetimi bu aciklama ile Ali Riza Kocyigit aleyhine acilmis davadaki iddialarimizdan vazgectigini mi beyan etmektedir? ... 1972 yilindan bu yana yasanmamis ancak sizin yonetime gelmenizle baslayan Vakif Birlik catismasina ne zaman son vermeyi dusunuyorsunuz? Tasfiye tamamlandigi zaman mi?... Bu kirli propanganda dilini ve karalama kampanyasini surdurmeyi dusunuyor musunuz? Yoksa artik yonetim oldugunuzu hatirlamanin zamani gelmis midir? … Tarafinizdan el konuldugu anlasilan Vakif karar defterini Vakfa ne zaman teslim edeceksiniz?... Mulkiye Toplulugunu ayristiran, bolen, dusmanlastiran bu tasfiyeci, dislayici tutumunuzdan vazgecmeniz, herkesi kucaklayan bir yonetim anlayisini benimsemeniz ve buna uygun bir dil gelistirmeniz halinde elimizden gelen her turlu katkiyi vermeye hazir oldugumuzu hatirlatir, Mulkiye Toplulugunun yararina olacak calismalarinizda basarilar diler, saygilarimizi sunariz. (26.4.2010 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
‘…sahip olmadıkları sıfat ve yetkileri kullanarak resmi defter ve resmi
belge düzenlemiş, vakfın paralarına tasarruf etmişlerdir. Yetkisiz kişilerle
resmi toplantılar yapıp diğer yönetim kurulu üyelerinin üyeliklerinin düştüğüne
ve kararlar almışlardır… Vakfın bankalardaki hesaplarından para çekmişlerdir.
Vakıf zararına işlemlerde bulunmuşlardır.’ (Sahte Belge Düzenlemek,
Kullanmak, Zimmet iddialarıyla 15.6.2010 tarihinde yapılan ve takipsiz
kararıyla sonuçlanan suç duyurusu.)
*
‘…şirket kasasından şirket yönetiminin haberi olmadan aldıkları parayı
ve yine şirketimize ait cep telefonları, cep telefonu hatları, notebook
bilgisayar ve ısıtıcıyı iade etmemekte ısrar eden, ayrıca istifa edip yerlerini
kendilerine bırakmazlarsa hakkınızda suç duyurusunda bulunacağız şeklinde
tehditlerde bulunan sanıkların yargılanarak cezalandırılmalarına karar
verilmesini şirketimize ait sanıklar tarafından zaptedilerek alıkonulan defter
ve belgelerin tarafımıza iadesini arz ve talep ederiz.’ (Görevi
Kötüye Kullanma, Tehdit, Alıkoyma, Yetkisiz İş Yapma iddialarıyla
21.6.2010 tarihinde
yapılan ve takipsiz kararıyla sonuçlanan suç duyurusu.)
*
‘Kına Gecemize bekliyoruz...
Mülkiyelilere hizmet vermeye çalışan camianın kendi şirketi Kazan A.Ş. nin
bahçesine sponsorlarla yaptırdığı tenteleri kaldırtan ve bunda emeği geçen
başta İ.F, O.C, T.E. Ü.K ve ismini sayamadığımız konur sokakta terbiyesizlik
vazifelerini yapan kişilerin bir yerlerine kına yakacağız... Bekleriz...’ (Mart 2011’de yayınlanmıştır.)
*
‘Ben akçalı işlere meraklı olsaydım, kapımda
senin gibi 40 tane it beslerdim.’ (1.4.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
‘Mülkiyeliler Birliği resmi sitesinin de
insanlara hakaret etmeyi kendine bir hakmış gibi gören beyefendi, eğer bir daha
benim sorumluluğumdaki alanda öyle kabadayı gibi gelip şirketin resmi
duyurularını yırtmaya kalkarsan o duyuruyu senin alnına asarım.’ (1.4.2011
tarihinde yayınlanmıştır.)
*‘Şunu bilmeniz gerekir ki, bahçede kışlık kapatmalar için Mülkiyeliler Birliğinin tek kuruşu kullanılmamıştır. Ancak bu kapatmaları şikayet ederek söktürülmesini sağlayan alçaklar, Mülkiyeliler Birliğini yüz binlerce liralık zarar uğratmanın yanı sıra bir çok emekçinin ekmeğiyle oynamıştır.’ (4.4.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“ BİZE ÖZÜR DİLEMELERİNİ BEKLERKEN
HALA DAVA AÇAN DEDİKODUCU VE İFTİRACILARA, CEVAP OLARAK BİR RESMİ BELGE DE
KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARI KORUMA KURULUNDAN……….” …….TEMSİL ETTİĞİ KİTLEYİ UNUTUP ÇOCUKLARIN
PEŞİNE TAKILIP İSPİYONCULUĞU MAHARET SANDINIZ……” (6.8.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
‘…BİRLİKTE YÜRÜTELİM GRUBUNA
BANK ASYA LİGİNDE BAŞARILAR DİLİYORUZ.’ (
8.8.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“İşte işgüzar başkan ve
vekilinin gerçek yüzü…bu kadarına pes…16 ayda bir şey yapmayıp yediğiniz
içtiğiniz 50.000 TL Lik faturaları ödeyin.. bir de peşkeş çekeceğiniz kişiye
kaça kiraya vereceğinizi söyleyin …” (23.8.2011
tarihinde yayınlanmıştır.)
*
‘…son dakikaya kadar ettiğiniz ihanet yeminini size kullandırmayacağız … burası
mülkiye. Burada alavere dalavere yapamayacağınızı ve mülkiye çatısı altında pis
hesapların yapılmayacağını son ana kadar göreceksiniz’. (25.8.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“KORUMA KURULU İZNİ SONRASI
ÇANKAYA BELEDİYESİNE YAPTIĞIMIZ BAŞVURUDAN 25 GÜN SONRA ZOR İZİN ALMAMIZI
MÜTEAKİP MİLİS KUVVETLERİ OLAYI HABER ALIYOR, BİZE AŞAĞIDAKİ İZNİ VEREN AYNI
MÜDÜR BU KEZ SANKİ ÜSTÜNE VAZİFEYMİŞ GİBİ … CÜCE DÜŞÜNCELİLERİN İSTEDİĞİ YAZIYI
ÖZEL KURYEYLE YARIM GÜNDE DÜZENLEYİP AYAĞIMIZA YOLLUYOR…..” (25.8.2011
tarihinde yayınlanmıştır.)
*
‘…BELEDİYE VE MİLİSLER
ELELE.DOKTORLARIN GÜNDE HER YEMEKTEN SONRA 2 İHTAR ÇEKİP BİR DAVA
AÇMAZSANDÜZELEMEZSİ...N DEDİĞİ BEYNİ İFLAS ETMİŞ ÇETE ELEMANLARI VE VEKİRLERİ
DAHA SABAH GÖNDERDİKLERİ İHTAR YETMİYOR GİBİ BUGÜNDE 2. İHTAR GÖNDERMİŞ BULUNUYORLAR.
YANİ GECE NÖBETÇİ VEKİRLERİ VAR BUNLARIN SANIRIZ. BELEDİYEDEN ALDIĞIMIZ İZNİ
ANINDA MUHBİRLERİ İLE HABER ALAN ÇETE, ÇANKAYA HALK OYUNLARI EKİBİNDEN İMAR
MÜDÜRÜNÜN SONRADAN DANK EDEN (?!) DÜŞÜNCESİYLE ALEL ACELE İLAVE KARARI ÖZEL
KURYE İLE YOLLAMIŞLAR… BİZ İFLAS ETMİŞ, ELİ KANLI, KAN DAVASI PEŞİNDE KOŞAN
YÖNETİCİLERİ, ONLARIN HACIYATMAZ VEKİLİNİ VE Bİ TANE İMAR MÜDÜRÜNÜ TANIMASAK
NOLUR.. SADECE FİYAT ALACAĞIMIZ TESİSATÇILARI DAHİ KANGAL GİBİ TAKİP EDİP İHTAR
YOLLAYAN KİŞİLER; ŞİRKETİMİZE BAZILARININ ORTALIĞI BATIRMASI NEDENİYLE TUVALET
KAĞIDI, TUZ RUHU, YER BEZİ VS ALINMASI GEREKİYOR. ÇANKAYA BELEDİYE İMAR MÜDÜRÜ,
HUKUKÇUSU VE ÇETENİN AVUKATI; ACABA BUNLAR İÇİN SİZDEN İZİN ALMAK GEREKİYORMU?’
(25.8.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
‘…SİZİN GİBİ DÜŞÜNEMEYEN VE
KİRLİ BİR YAPIYA A-L-I-Ş-A-M-A-D-I-K VE T-A-N-I-M-I-Y-O-R-U-Z’’ (7.9.2011
tarihinde yayınlanmıştır.)
*
"…..kazan a.ş. kazan" sloganınız AKP iktidarının KAZAN -
KAZAN politikasına ne kadar benzemektedir. Zaten şifrelerinizde 2023 değilmi?
KAZAN da KARA REJİM le ilgili yaptığınız tüm iftiraların karşılığını
tek tek belge belge kamuoyuna sunduk. Hala anlaşılamamışsa kanunen yapacağımız
başka birşey yok. KAZAN a KARA atarken kendi dibinize baktınızmı?
KARA DÖNEMLERİN, FAİLİ MEÇHULLERİN FİNANSÖRLERİ, KARA NIN NE DEMEK
OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLMEKTEDİRLER. HALA AKLANAMADIKLARINDAN VE BAHTLARI DA KARA
OLDUĞUNDAN DİPLERİNDEKİ KARADAN BİRİLERİNE ÇALMAKTA BEİS GÖRMEMEKTEDİRLER.’ (30 Eylül 2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“…KORUMA KURULUNDAN VE
BELEDİYEDEN ALINAN İZNE RAĞMEN HALA TENTE SİSTEMİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYORLAR.
KANUNLAR KARŞISINDA ACİZLİĞİNİZ KİŞİSEL İLİŞKİLERİNİZLE NEREYE KADAR
GÖTÜRECEKSİNİZ. ACINACAK HALDESİNİZ. ENGELLEYEMEYECEKSİNİZ….’ ( 3.10.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“…bizim yaptıklarımıza sizin
kirli ilişki ekibinizin hayalleri yetmez.’’ (5.10.2011
tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“…her tarafa çamur atmaktan
çekinmeyen ekip…..hırsızlığın ispatı olacak davada hakim vakıf defterlerini
getirin dediğinde neden davadan çekildiniz? Kuyruk acınız neydi…çömeziniz ve
ekibiniz buyurun bakalım ahtapot kollarınızı uzatın….sizden kalamar çorbası
olmaz. Kalamar nasıl terbiye edilir öğrenmişsinizdir. Kalamarı taşa kayaya
vurmadan lezzeti mikrobu çıkmaz. Biz mutfakçıyız hoca. Bize yemek öğretmeyin
:-))) ……siz mülkiye değil bundan sonra okul öncesi eğitim kurumlarına bile
yönetici ve denetçi olamayacaksınız.” (6.10.2011
tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“…ÇİRKİNLİK LAKABI BİREBİR
SÖZLÜK ANLAMIYLA DİREK KADRONUZA YAKIŞIYOR…AMA RUHUNUZUN ÇİRKİNLİĞİNİ ÇOK İYİ BİLİYORDU…ONURUNUZ VARSA O
ÇİRKİNLERİN ALTINDA İCRAİ FAALİYET EYLEYİP RAKI İÇMEYİN. GELİN ENGELLEYİ…” (6.10.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“…AKÇALI İŞLERE MERAKLI OLAN SİZLER GİBİ
BEYNİ ORTAÇAĞDA KALMIŞ HALEN İNTERAKTİF BANKACILIKTAN HABERSİZ VE BEYNİ
KÖTÜLÜĞE, KALİTESİZLİĞE, KARALAMAYA ÇALIŞAN KİŞİLERDİR. BURDAN TEKRAR
YAZIYORUZ. BUYRUN DENETİME GELİN. YERİNDE USULÜNE UYGUN ANCAK. DEFTER BELGE
ÇALARAK DEĞİL. İSPAT ETMEZSENİZ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİNDE "HIRSIZ
BİZİZ " DİYE BAĞIRIP İSTİFA EDECEKMİSİNİZ….SİZ SENDİKAYA GİRECEK İŞÇİLERİ
BİR GECE ÖNCE TEK TEK ARAYIP GİRMEYİN YOKSA DİYE TEHDİT EDEN, BUGÜN BİLE
EYLEMDEKİ İŞÇİLERE HALA HAKARET TEHDİT SAVURAN İHSANLI HANEDANIMI İŞÇİLERİMİZE
SAHİP ÇIKTI. HADE ORDAN…. ÇOK KARLI DEDİĞİNİZ İŞLETME İŞÇİ HAKLARINI YİYEN, SİGORTASIZ İŞÇİ
ÇALIŞTIRAN, ESNAFA TAKAN, BOZUK MALZEME KULLANAN ÇAYDAN BİLE PARA ALAN KAR
ORTAĞINIZ ESKİ KİRACINIZ TARAFINDAN İŞLETİLEN İŞLETMELERDEKİ ÖRNEKLERMİDİR.
ZATEN ONUNLA NASIL BİR KAR ORTAKLIĞINIZIN OLDUĞU YAKINDA ORTADA. BİZDE HERŞEY BELGELİ.
BURASI ŞİMDİ ADAM GİBİ ÇALIŞIYOR….YANDAŞINIZ ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI VE İMAR MÜDÜRÜ MAALESEF 2 BİRBİRİNE
ZIT KARAR VERDİ.BUNLARDAN BİRİ DİREKT İZİN BİRİSİ SİZİN AHTAPOT HAMLENİZLE VE
KİRLİ İLİŞKİLERİNİZLE ALINAN MUVAFAKATA BAĞLI İZİN. bU EYLEMDE ZATEN BURADAN
ÇIKTI MUHTEREMLER. YAPTIĞINIZ BÜTÜN PİSLİKLER PATLADI…HIRSIZ YAKINDA BU
SİNEMADA…’ (7.10.2011
tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“…Şubat
2011 ayında davul zurna düğün ekibiyle geldiğiniz Genel Kurulumuz sırasında bu
...arkadaş personelini toplayıp "martta inşallah mülkiyedeyiz "
derken neye güveniyordu ve hangi hakla bunu söyleyebiliyordu Mülkiye Vakfının
hissedarı olduğu bir şirket orada mevcutken Muhterem Yönetim... Mülkiyenin
işgalinin olup olmadığı, peşkeşin ne olduğu, tesislerin nasıl satılmak
istendiği, kimin HIRSIZ olduğu, neden şikayetlerinizden bu arkadaşın
nasiplenmediği, 4.000.000 TL ve 2007 yılından bu yana toplam tazminat ödemesi
gereken kişinin davasından neden feragat edildiği, neden tahliye edilmediği,
binanın neden koruma altına alındığı, o muazzam mücadelenizin sebepleri,
Oyununuz o zaman ispatlanmış olacak. Bekleyin görün. Az kaldı reklamlardan
sonra. Bu şoku atlatın…’ (8.10.2011 tarihinde
yayınlanmıştır.)
*
“AYAKLARINIZI KIRIP BU AKŞAM
YOLLAYACAĞIZ DİYE TEHDİT EDEN AYILAR BURADAYIZ dendiğinde ÜYELERİMİZE AYI
DENİYOR DİYE BAĞIRAN ZEVAT. . . .BU SÖZCÜK (AYI) TABİRİNİ KULLANANLAR HAKARET
EDİYOR ÖYLEMİ. YARIN MAİLİNİZDE YAYINLANACAK…’
(15.10.2011 tarihinde
yayınlanmıştır.)
*
“ERGENEKONCU YÖNETİM ŞİMDİDE KORUMA
KURULU İZNİNİ İPTAL ETTİRDİ … çıtı çıkmayan yönetim belediyeden sonuç
alamayınca Ergenekon uzantılarıyla yine koruma kurulu izin vermesine rağmen bu
kez koruma kurulu iznini iptal ettirmiştir. …” (25.10.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
‘BİRLİKTE YÜRÜTELİM GRUBUNUN İLERİ GELEN AVUKATI ….’ (27.10.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“önüne gelene çamur atan,küfür,
hakaret ve saldırıdan çekinmeyen teşkilatın gözü kararmış bazı hatunları
gecenin bir yarısı. . . olayları kadın haklarına çekmeye başlamıştır.
Onursuzluğun cinsiyeti yoktur. Seviyeyi buraya taşıyan sizsiniz, indiğiniz yere
kadar. “…kaçtığınız ine kadar … bataklıktan batmış insanların seviyeden
bahsetmesi mümkün değildir.’
“…dünyada en adi yöntemi
kullanmaya başladınız…Onurunuz varsa istifa edin yoksada devam edin ama savaşı
bari adam gibi yapın…beceriksizler şimdide kadınları salıyorlar üzerimize sırf
bir yerlerine bir şey olmasın hanedanı korusunlar diye” (2011 yılı Ekim ayında
yayınlanmıştır.)
*
“. . .İNSANLARIN ADLİ SİCİLİYLE UĞRAŞIRKEN ÖNCE KENDİSİNE BAKMASI
LAZIM. ÖZÜR DİLEME ERDEMİNDEN UZAK ÖN YARGILI HERKESE HAKARET EDEN VE 2 YILDIR
HİÇBİR ŞEY YAPMAYAN BİRLİKTE YÜRÜTELİM GRUBU DIŞINDA BU GRUBA DESTEK VEREN KİŞİ
VE GRUPLARA İKİ ÇİFT SÖZÜMÜZ VAR. . .’ (27.10.2011
tarihinde yayınlanmıştır.)
*
‘DAHA ÖNCELERİ BİR ÇOK ETKİNLİK
YAPMASINA RAĞMEN ESKİ MÜSTECİRİN VERDİĞİ CÜZİ KİRA DAHİL 15-20 BİN TL GELİRLE
YÖNETİLEN MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ; AYDA 50-60 BİN KİRA GELİRİ, KREDİ KARTI, SMS,
KİTAP SATIŞI, PROMOSYON SATIŞI, BAĞIŞ, VS İLE GEÇİNEMEZ OLDU. ENFLASYONDA O
KADAR ARTMADI. BİR KAÇAK VAR AMA TESİSATÇIDA ANLAMADI.’ (29.12.2011 tarihinde yayınlanmıştır.)
*
“…YA DA SİYASALDA HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE BUYURUN HESAPLAŞALIM HER YERDE
DENETİMİ VERDİĞİMİZ GİBİ ORADADA VERELİM
EĞER BUNLARI YAPMAYIP HALA BU İFTİRALARI ATMAYA DEVAM EDERSENİZ SİZİ
HIRSIZIN ÖNDE GİDENİ İLAN EDECEĞİZ . . .CUMHURİYET BAYRAMININ İPTALİNDE GIKINI
ÇIKARTMAYAN MÜLKİYENİN TALİHSİZ DÖNEMİNİN KARA YÖNETİCİLERİ BU BİLDİRİYİ
DEĞİŞTİREREK İNSANLARIN KAFASINI KARIŞTIRARAK BİR YERE VARAMAZSINIZ AMA SİZ
İSLAH OLMAZ BİR DERTSİNİZ.’ (30.10.2011
tarihinde yayınlanmıştır.)
*
‘…HADİ
BAKALIM BAHÇEYİ SÖKTÜK BAŞINIZ GÖĞE ERSİN İHSANLI İMPARATORLUĞU HANEDANI. KENDİ
ŞİRKETİNİZİ BATIRMAK İÇİN BU KADAR ÇABA SARF ETMENİZİN HESABINI, KİMLERE PEŞKEŞ
ÇEKMEK İSTEDİĞİNİZİN AÇIKLAMASINI GENEL KURULA İNŞALLAH VERİRSİNİZ..’ (9 Kasım 2011 tarihinde
yayınlanmıştır.)
*
‘…Geldiklerinde yiyip içmekten bahseden
yönetim 80.000 TL lik sadece KAZAN A.Ş. den yiyip içtiği gibi bunun 60.000 TL
sini halen ödememiş... RAKI-BALIK grubu umarız hem kendi hemde danışmanlarının
hesaplarını öder ve bunun hesabını genel kurulda verir.’ (23.12.2011
tarihinde yayınlanmıştır.)
*
‘…Geçen seçim binaların yıkımını bahane ederek iktidara gelen BİRLİKTE
YÜRÜTELİM grubu, yapacak bir şeyleri olmadığı gibi ahde vefa, bilgi, saygı,
Mülkiyenin konumunu hiçe sayarak bu AKÇALI İŞLER türküsünü çok söyleyip nasıl
birşey yapamadıysa ve kanun karşısında insanlara çamur atmanın hesabını nasıl
verecekse bu yazıları ve bildirileri yazan arkadaşlarda bunun hesabını
verecektir…Ekonomi, iktisad, Kamu ve Genel Muhasebe dersleri alıp mezun olmuş
ve müfettişlik yapmış BİRLİKTE YÜRÜTELİM GRUBU ndaki bu kişiler bu hesapları
görmedikleri yada görmek istemedikleri için; Cinderella masalındaki gibi 2
kiracısına öz evlat muamelesi yeteneklerinden hareketle…Kendi yediği içtiği
65.000 TL tutarındaki hesabı ödemediği gibi BİRLİKTE YÜRÜTELİM GRUBUNUN
mülkiyeli olmayan gazeteci destekçileride çok kabadayıca ve utanma duygusundan
yoksun biçimde ne alaka ise hesabı ödemeyeceğini hemde tehdit ederek
söyleyebilmiştir.’ (27 Ocak 2012 tarihinde
yayınlanmıştır.)
*
‘Birlikte Yürütelim Grubunun hem en faal danışmanı hem yedek denetçisi
arkadaşları neden ayrıldı dersiniz. Herkese çirkef atmaya çalışan bu grubun
üyesinin paraya ilgisinin fazla olması ve son olarak aralarında para
kırışmasından eksikpara alıp verneden tartışma çıktığı ve istifaya zorlandığını
biliyormusunuz. Onlara sorun.’ (31.1.2012 tarihinde
yayınlanmıştır.)
*
‘Kendi duyurularınızda dahi Ticaret Hukuku derslerine konu olacak kadar
sizin gibi geçmişi karanlık birine ders verebildiysek onur duyarız….Koskoca
mülkiyenin sorunlarını çözmek, projeler gerçekleştirmek, oy veren vermeyen
herkesi kucaklamakla görevli sizler bu camiaya sadece kan kustunuz….Elinizin
kolunuzun uzunluğuna rağmen hiç bir şey yapamadınız…Çok gelişmiş teknoloji
kullanıcısı olarak Üyeleri toplantıya çağırırken gündem göndereceğinize sizin
işgal kuvvetlerinin günlüğü denebilecek paçavrada gerek insanlara bakış açınız,
gerek insanların arkasından II. Abdülhamit tarzı jurnal ve istihbaratı nasıl
körüklediğiniz ve ŞİRKETİ DEVRALIRKEN EROL BEYİN MÜDÜRLÜKTE NASIL ISRARCI
OLDUĞU VE BU KONUDA GRUBUNUZDA NASIL TARTIŞMALAR YAŞANDIĞI ortadadır. Bugüne
kadar Mülkiye Genel Kurulunun seçtiği bir başkan olduğunuz için yorum yapmadım
ama siz kişi olarak muhatabım bile değilsiniz. Siz kendinize parayla tuttuğunuz
.........lerle karıştırmayın.’ (1.2.2012 tarihinde
yayınlanmıştır.)
*
‘1984 yılından itibaren Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda Daire
Başkanı, Banka ve Kambiyo Genel Müdürü ve Müsteşar yardımcısı olarak 1997
yılına kadar görev yapan değerli bürokratımız döneminde; (direkt başarı ödülü
başkanımızın eserleri nedeniyle direk kendisini ilgilendirmektedir, diğerleride
görev yaptım dediği karanlık türkiyenin tablosu)
yüzlerce faili meçhul cinayet ve suikastler,
işke...nceler,
batık bankalar(direkt başarı ödülü),
5 nisan 1994 dev devalüasyon(direkt başarı ödülü),
Ekonomik denge vergisi, Net aktif vergisi gibi aptalca vergiler(direkt başarı ödülü),
uğur mumcu cinayeti,
sivas madımak olayları,
gümrük birliği tavizleri(direkt başarı ödülü),
1. körfez savaşı,
Bahriye Üçok katledilmesi,
Eşref Bitlis suikasti,
hasan mezarcı,
dep in kapatılması,
engin civan olayları(direkt başarı ödülü),
Emlakbank olayları,(direkt başarı ödülü)
Türkbank olayları(direkt başarı ödülü)
Bankasya kuruluşu,(direkt başarı ödülü)
İslami sermayenin katılım bankası adı altında ülkeye yerleşmesi ve faizssiz bankacı lık yutturmacası (direkt başarı ödülü)
metin göktepenin katli,
özdemir sabancının öldürülmesi,
başbakan tansu çillerin 500 milyar örtülü ödenekten para çekmesi (direkt başarı ödülü),
selçuk parsadana 5.5 milyar örtülü ödenekten ödenip devletin dolandırılması (direkt başarı ödülü),
ülkenin en büyük kazası susurluk mercedesindekilerin yemlenmesi (direkt başarı ödülü),
bir daha umarız bu ülke ve bu halk sizin gibi insanların başarılarını görmez.’ (4.2.2012 tarihinde yayınlanmıştır.)
yüzlerce faili meçhul cinayet ve suikastler,
işke...nceler,
batık bankalar(direkt başarı ödülü),
5 nisan 1994 dev devalüasyon(direkt başarı ödülü),
Ekonomik denge vergisi, Net aktif vergisi gibi aptalca vergiler(direkt başarı ödülü),
uğur mumcu cinayeti,
sivas madımak olayları,
gümrük birliği tavizleri(direkt başarı ödülü),
1. körfez savaşı,
Bahriye Üçok katledilmesi,
Eşref Bitlis suikasti,
hasan mezarcı,
dep in kapatılması,
engin civan olayları(direkt başarı ödülü),
Emlakbank olayları,(direkt başarı ödülü)
Türkbank olayları(direkt başarı ödülü)
Bankasya kuruluşu,(direkt başarı ödülü)
İslami sermayenin katılım bankası adı altında ülkeye yerleşmesi ve faizssiz bankacı lık yutturmacası (direkt başarı ödülü)
metin göktepenin katli,
özdemir sabancının öldürülmesi,
başbakan tansu çillerin 500 milyar örtülü ödenekten para çekmesi (direkt başarı ödülü),
selçuk parsadana 5.5 milyar örtülü ödenekten ödenip devletin dolandırılması (direkt başarı ödülü),
ülkenin en büyük kazası susurluk mercedesindekilerin yemlenmesi (direkt başarı ödülü),
bir daha umarız bu ülke ve bu halk sizin gibi insanların başarılarını görmez.’ (4.2.2012 tarihinde yayınlanmıştır.)
***
Mülkiyeliler Birliği Genel
Başkanı ve arkadaşlarına bazıları yukarıda gösterilen bayağı, seviyesiz ve çirkin ifadelerle
saldıran ve saldırtanlar için hukuk yollarına başvurduk. Onlarla bıkmadan,
yılmadan mücadele ettik, ediyoruz, etmeye devam edeceğiz.
Bu saldırıların bazılarına
siz muhatap olsaydınız ne yapardınız?
‘Her yapılanı sineye
çekmeliyim. En iyisi istifa edip gitmek. Bana ne Mülkiyelilerin binalarından?
Mecbur muyum bunca hakarete katlanmaya’ der miydiniz ?
Özellikle ‘tarafların
kavgasından, didişmesinden bıktık’ gibi eleştirilerle karşılaştığınzda:
Ne yapardınız?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)